Mevlid Kandili'nde Oruç Tutmak Caiz mi? Tarih ve Detaylar Burada!

Mevlid Kandili’ne sayılı günler kaldı! Bu yıl Mevlid Kandili 3 Eylül Çarşamba günü kutlanacak. Mübarek gece öncesinde, Mevlid Kandili'nde oruç tutulup tutulmayacağı merak ediliyor. "Doğum yeri ve zamanı" anlamına gelen mevlid, İslâm kültüründe Hz. Muhammed'in doğumunu, bu vesileyle düzenlenen etkinlikleri ve yazılan eserleri anlatır. Peki, Mevlid Kandili'nde oruç tutmak gerekir mi? Mevlid Kandili orucu ne zaman yapılır? Tüm detaylar burada...

Mevlid Kandili'nde Oruç Tutmak Caiz mi? Tarih ve Detaylar Burada!

Mevlid Kandili'nin yaklaşmasıyla bu özel geceye dair ibadetler de merak edilmeye başlandı. Rebiyülevvel ayının 12. gecesi kutlanan Mevlid Kandili, İslam toplumlarında önemli bir yere sahiptir. Bu gecede ibadet etmek isteyenler, "Mevlid Kandili'nde oruç tutulur mu? Oruç ne zaman niyet edilir ve nasıl tutulur?" gibi sorulara cevaplar arıyor. İşte detaylar...

MEVLİD KANDİLİ'NDE ORUÇ TUTMAK GEREKİYOR MU?

Mevlid Kandili'nde oruç tutmak, İslam dininde zorunlu bir uygulama değildir. Her yıl Rebiülevvel ayının 12. gecesine karşılık gelen Mevlid Kandili, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in doğumunu anmak amacıyla kutlanır. Bu özel gecede, ibadet etmek, Kur'an okuyup dua etmek, iyi davranışlarda bulunmak ve sevap kazanmak Müslümanların arasında yaygın bir gelenektir.

MEVLİD KANDİLİNDE HANGİ İBADETLER YAPILABİLİR?

Mevlid Kandili'nde gerçekleştirilebilecek ibadetlerle ilgili kesin bir kural yoktur. Fakat 14. yüzyılda yaşamış İslam bilginlerinden İmam Suyutî, bu konudaki görüşünü özetle şöyle dile getirmiştir:

“Müslümanların Mevlid-i Nebevi'yi anmak üzere bir araya gelerek Kur'an okumaları, Peygamberimizin doğumuyla ilgili menkıbeleri paylaşmaları ve bu geceye özel yemekler hazırlamaları, güzel bir örnektir. Bu tür etkinliklerde Hz. Muhammed (a.s.m)’e büyük bir saygı ve onun dünyaya teşrifine dair sevinç duyulmaktadır. Böyle bir topluluk oluşturmak ise, kişilere büyük bir sevap kazandırır.” (bk. Suyutî, el-Havî li’l-fetavî, 1/272-şamile).

Mevlid gecelerinde bir araya gelerek mevlid kasidesi okumak, tatlı ikram etmek ve hayır işlemek tavsiye edilmektedir. Bu sayede o gecenin şükrünü yerine getirmek mümkündür. Salih insanlara hediye vermek ve bu geceye özel davranmak, Allah’ın rızasını kazanmak adına değerlidir. Mevlid programları sırasında salih bireyleri bir araya getirip, salavat getirerek fakirlere yardımda bulunmak daima sevap kazandırmaktadır.

Mevlid etkinliklerinde, sadaka vermek, hediyeleşmek, sevgi ve mutluluk göstermek ve mevlid kasidesi okumak faziletli işlerdendir. Bu gecede tesbih namazı kılmak da alimler tarafından önerilen bir ibadettir. Resulullah'ın doğum anında yaşanan olayları, mucizeleri okumak ve bu konular hakkında bilgi edinmek de faziletli bir iştir. Mevlid gecesi ya da ertesi gün oruç tutmanın bir sakıncası yoktur; bu durum sevap kazandırır. İslam âlimleri, bu özel geceye büyük önem atfetmişlerdir.

Peygamberimizin (S.A.V.) doğumunu kutlarken yalnızca mevlid okumak, ilahiler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir. Onun doğumunu anmanın asıl amacı, evrensel olan risaletini, yüksek ahlakını, faziletlerini ve adaletini hatırlamak ve bu değerleri yaşamımızda uygulama arzusuyla dolup taşmaktır. Yüce Allah’a olan sevgiyi kazanmanın yolu, Hz. Peygamber’in izinden gitmekten geçer. Bu konuda Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır: “(Ey Muhammed!) De ki, 'Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.'” (Âl-i İmrân, 31) Bu ayette olduğu gibi, Allah'ı hoşnut etmenin yolu, O’nun Peygamberine uymak ve onu örnek almaktan geçiyor.

En azından Peygamberimiz (S.A.V.)'e bir selam okuyarak saygı göstermeliyiz. Yürekten, "Es-salatü ve's-selamü aleyke ya Resûlallah" demek önemlidir.

ALLAH'a içten bir huşu ile dua etmeli ve niyazda bulunmalıyız. Dua, rahmet kapılarını açan bir anahtardır, ibadetin özüdür ve kulluk görevinin ruhunu temsil eder. İnsan, sınırlı bir varlık olarak, sınırsız kudret sahibi olan ALLAH'a karşı acziyetini kabullenerek O'na yönelir. Dua, insan ile yaratıcısı arasında kurulan en doğrudan bağlantıyı sağlar ve Mevlid-i Mutlak'tan yardım talep etmektir. Dua, yalnızca sıradan bir istek olmaktan öte, ALLAH’ın Rablık ve ilahlık makamına en derin bir sığınış biçimidir.